21 Haziran 2014 Cumartesi

[SEHUN] Hayranlarının Post-it Soru Derlemesi


Soru: Luhan hakkında ne düşünüyorsun? Seçenekler içinden sana doğru geleni seç.
A. Cimri   B. Bazen, bir şeytana benzer C. (çevirdiğim kaynaktaki kız da pek anlayamamış ama 'baş belası' olabilirmiş.) D. Oyunların kralı  E. Aptal  F. Erkeksi  G. Benden daha iyi Korece konuşur
- Hepsini işaretledi.


Soru: Hunhan çifti hakkında ne düşünüyorsun? 
A. Gerçek B. Sevimli C. Hoşuma gidiyor D. Yorumsuz
Cevap: ''Sevimli.''


Soru: Sehun-ah, sadece birini seçecek olsaydın kim olurdu? Choi Jiwoo veya  '_ _ _' noona- (hayranı) ?
Cevap: ''Noona''



Soru: Hangisi daha iyi: Choi Jiwoo noona veya Luhan hyung ? 
Cevap: ''Luhan''



Soru: Bir kız kardeşin olsaydı, kiminle evlenmesini isterdin?
A. Suho B. D.O   C. Kai    D. Chanyeol  E. Baekhyun F. Luhan G. Tao
Cevap: ''Luhan''


Soru: Daha önce hangi üyeyi / üyeleri öptün? 
A. Suho B. Baekhyun C. Chanyeol D. D.O E. Luhan
- Hepsini seçti.

Soru: Hangisi daha iyi : Luhan veya Kai ?
- Her ikisini de seçti.


Soru: Dürüst ol Sehun, senden kaç yaş büyük hayranları 'noona' diye çağırmak istersin?
Cevap: ''+10''

Soru: 1'den 50'ye kadar uğurlu sayını seç 
Cevap: ''3''


Soru: Hangi yüz özelliği hakkında en çok kendine güvenirsin?
Cevap: ''Burun''


Soru: Oppa'nın büyüleyici özelliği? 
Cevap: ''Burun''


Soru: Mezun olduktan sonra yapmayı en çok istediğin şey nedir?
A. Ehliyet almak  B. Klübe gitmek C. Alkol içmek D. Benimle çıkmak (hayranı)
Cevap: ''Ehliyet almak''


Soru: Bir kızda aradığın ideal boy uzunluğu?
Cevap: ''160-164cm''


Soru: Ne zaman yakışıklı oldun Sehun?
A. Annemin karnında olduğumdan beri B. Doğduktan 6 hafta sonra C. 1. sınıftan beri D. Şimd
E. Hiç bilmiyorum
Cevap: ''Bilmiyorum''  


Soru: Sehun-ah senin adam tipin ne? Yakışıklı? Havalı? Sevimli? Şirin? Seksi? Büyüleyici? Şık?
Cevap: ''Havalı''

Soru: Hangi üye daha çabuk korkar? 
Sehun ilk Kai'yi işaretledi fakat sonra Suho'ya sinsice baktı ve cevabını Suho olarak değiştirdi.


Soru: İlk öpücüğünü aldın mı? Ve ne zaman? 
Cevap: ''Hayır''

Kaynak: http://thekaisoo.tumblr.com/post/30822453573/sehun-fans-post-it-q-compilation-37

Çeviri: Sakurafallingx









2 Ağustos 2013 Cuma

''Yoksa Hayat Gençken Daha mı Zor?''



Şimdi bu yazımda konudan konuya atlayabilme ihtimalim bulunmakta ki her zaman yapıyorum bunu değil mi :D Canımı sıkan konulardan başlamak istiyorum.İnternetten bazı hastalıkların belirtilerine bakıp bakıp kendimi üzüp duruyorum.Dün de buna benzer bir olay yaşadım.Bir iki belirti tutuyor diye kendimi hasta ilan ettim.Sonra başla sen hüngür hüngür ağlamaya yani yok böyle bir ağlayış -,-
Bazen bu özelliğime de sinir oluyorum.O kadar okuduktan sonra tabi özellikle hastalığın ne tür zararlar verdiğini vs. gibi başlıkları okuduktan sonra daha bir stres oluyorum öyle böyle değil.
Neyse atlattık bunu da :D 


                    ''Yoksa Hayat Gençken Daha mı Zor?''
İki gün önce yeni bir kitap bitirdim.Şahane bir kitap baskısıyla, tadından yenmez içeriğiyle başladım okumaya.3 günde bitirsem de başları gerçekten çok sıkıcı gelmişti.Çünkü daha yeni yeni ısınıyorsun oradaki hayata.Bitmesin diye yavaş yavaş okuduğum halde çabucak bitti.İnsanı okudukça meraklandıran bölümleri var hatta sırf bazı bölümleri beni meraktan çatlatmıştır.Konusuna gelecek olursak Hazal adında bir kızımız var.Lise 1 öğrencisi.Yakın arkadaşlarından oluşan bir gruba dahil.Selim,Lila ve Hazal.Çok yakın arkadaş olmalarına karşın bir yaz tatilinden sonra Selim'in duyguları değişmeye başlıyor.Ama kime karşı? Tabi ki Hazal'a karşı bir değişim.Arkadaşlıktan öte bir duygu besliyor.İlk başlarda yavaş da olsa hissettiriyor bu duygularını.Ama Hazal'ın vereceği tepkiden korktuğu için açılamıyor.Bir süre böyle devam ediyor bu durum.Ama Hazal'a gelince onda da bir şeyler duyumsamaya başlamış olmakla birlikte Selim'den hoşlandığını hissediyor.Tabi ki o da tepkiden korktuğu için Selim'e söyleyemiyor.Günler böyle geçerken Yağmur öğretmenlerinin (Türkçe Öğretmeni) sanatsal etkinliklerine katılıyorlar.Selim bir gün daha dayanamıyor ve Hazal'a duygularını açıyor.Hazal'da aynı duyguları beslerken mutlulukları kaçınılmaz bir hal alıyor ancak Hazal, Lila'ya bunu nasıl açıklayacağını düşünürken gizli gizli buluşmayı karar kılıyorlar.En azından bir süre bu şekilde geçiyor.
Antakya gezisinden sonra da Hazal,Lila'ya olup bitenleri anlatacağına dair kesin konuştuktan sonra gezi dönüşü Lila'nın itirafıyla şokta kalıyor.Lila da Selim'i seviyordur,Hazal ise ikisi arasında seçim yapmak için çok kararsız kalıyor ve günden güne zayıflıyor.
En sonunda kimi seçiyor dersiniz? Acı çekeceğini bile bile,Lila'yı can dostunu seçiyor.Çünkü Selim ile birlikte olursa Lila, en yakın arkadaşı, mutsuzken o nasıl mutlu olabilir? Selim'e bunu saçma bir bahaneyle aktarıyor ama Lila'nın onu sevdiğinden bahsetmiyor.Bahsetmemesinin sebebi de Lila'nın bunu bir sır olarak Hazal ile paylaşması.Sadece ikisinin arasında olan bir sır.Selim ise yazıklar olsun diyerek Hazal ile ilişkilerine tümüyle son veriyor.

Lila her gün Selim ile ilgili hayallerinden bahsederken Hazal git gide acı çekiyor.Lila artık Selim'e itiraf ediyor onu sevdiğini,tabi ki de Selim anlayışlı bir şekilde geri çeviriyor bu teklifi.Lila ile de arası bozulan Selim iyice uzaktan uzaktan Hazal'ın neden böylesine saçma bir bahaneyle onu terkettiğini düşünüp içini yiyor.Ona nefret dolu bakışlarını sarfederken Hazal daha da kötü hissediyor kendini.Kolay değil tabi ki.Olabilecek en kötü olay gelmiş başına.
Bu arada kitapta Sumru ve Nazire ikilisi var ki beni güldürenler sadece onlar.Onlar gibi bir arkadaşlığımın olmasını isterdim.Aşureci çocuk da pek sevimli doğrusu. 
Lila,yarıyıl tatiline gittiği Paris'te bir sevgili bulur ve görür görmez aşık olur, çocuk da ona aşık olmuştur.Böylece Selim'i unutur gider ve mutlu bir ilişkisi başlar.
Hazal da durumun vaziyetini iyice ölçüp tarttıktan sonra Selim ile konuşmak ister,artık ne olursa olsun modundadır kendisi.Selim ne yaptı peki? Hemen şıp diye kabul mu etti? Hayır etmedi.Peki sonra ne oldu? Bu durumda Hazal'ın tepkisi ne? Cevabı kitapta saklı :)


Benim genellikle yabancı yazarların kitaplarını okumama karşın kesinlikle en isabetli kararlarımdan biri oldu bu kitabı almak.Okuyucu kitlesi 12-15 gibi ya da isteyen okuyabilir.Ancak daha çok gençlere yönelik bir kitap olduğu kanaatindeyim.Tam da güzel yerinde bitti.Bir gün boyunca bu kitabı düşündüm.Yeni kitabıma bugün başlayacağımı düşünüyorum.Fizikçilerle ilgili bir kitabım var.Benim Bilim'e olan merakım da kesinlikle okumam gerektiğini hatırlatıyor bana.Bilimsel şeyleri çok seviyorum.Tabi siz gelin bunu derslerde görün.Fen'e çok ilgiliydim bu sene.O da dersin hocası sayesinde gerçekleşti.Çok iyi bir hocaydı.Bir daha nerede görürüm bilemiyorum.Her şey geçmişte mi kaldı? Gelecek her zaman geçmişi aratmaya devam ediyor.Ne diyelim,güzel anılar yaşayalım da gerisi pek de mühim değil.Acısıyla tatlısıyla bir sene geçirmiştim.Artık liseye başlamanın heyecanıyla neler olacak göreceğiz. Lisede feni sevecek miyim merak konusu benim için :)
                                                     
                                                                 Kendinize iyi bakın :)
*Resim alıntıdır,tıklayınca kaynağını görebilirsiniz :)


23 Temmuz 2013 Salı

ÖNERİ : 3 Idiots (3 Aptal) Filmi


Ne zamandır yazacağım,yazacağım yok arkadaş olmuyor :D Filmi izleyeli haftalar oldu aklımda kalanlarla bir şeyler derlemeye çalışacağım.İzlenilmesi gereken bir film olduğu kanısındayım.
Her şeyden önce eğitim sistemi çok akıllıca eleştirilmiş.Filmi izlerseniz dile getiremediğiniz gerçekleri görmüş olacaksınız.Ya da başkalarından duymuş olacaksınız.Bizim eğitim sistemimiz birebir gözler önüne seriliyor.Sistem sırf ezbere dayalı,mantık yok denecek kadar az.Öğrencinin sınavlarda işine lazım olan bilgileri dinliyor,hoca genel kültür niyetiyle bir konudan bahsetse bunu takan tabi ki olmuyor.Ezbere dayalı bir sistem düşünmemizi de engelliyor.Neden acaba bu böyle deyip araştırmıyoruz,düşünmediğimiz için merak da salmıyoruz bu işlere.Ama nerede bir saçmalık var herkes orada.Bunu da filmde görebiliyoruz.Daha mantıklıca anlatmak yerine işin detaylarına girip bir süre sonra unutacağımız bilgileri ezberliyoruz.Sınavdan sonra da unutuyoruz.Sadece ezber yaptık oysaki.Belleğimizde önemli bir yere sahip değil. Meslek seçiminden de bahsediyor film.Yeteneklerimizi bir kenara atarak zorla sevmeden yapacağımız bir meslek için çaba sarfediyoruz yıllardır..Yeteneğimiz olan mesleğin geliri az olabilir, ancak işin bir de uzmanlık alanı var.En iyisi siz olursanız neden geliriniz artmasın? Bu filmi izledikten sonra düşünün.Meslek seçiminizi size aileniz mi dayatıyor? Oturup düşünün.Yeteneklerinizi keşfedin,hayatınızı nasıl yaşamak istediğinizi seçin.Filmde neredeyse her cümlede bir mesaj var.Faydalanmak isteyene.
 
-Resimlere tıklarsanız büyürler. Kendi çekimim. :)

Kapanışı aal izz well ile yapmak istiyorum :D 

Kendinize iyi bakın! :)

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Sailor Moon (Anime)


Herkese merhabalar :D Baya oldu yazmayalı :) Sailor Moon'a birkaç sene önce başlamıştım.Çok fazla bölüm izlemiştim ama unuttum hepsini tabi ki :D 2 gün önce yeniden başladım.Gerçekten çok özlemişim.Yine aynı şekilde gülüyorum,ağlıyorum.Özellikle bitiş müziği..İnsan gülerken o müzik başlayınca birden üzülmeye başlıyor.Usagi tıpatıp bana benziyor.Ders notları ve dış görünüşümüz çok zıt sadece :D Ama ruh ikizim..Şablonumu da değiştirdim haber vereyim :) Biraz kötü oldu sanki yazılarda bir gariplik var çözemediğim neden öyle oluyorsa :(



Animelere olan ilgim arttı sanırım.Ordaki erkeklerden gerçekte hiç yok mu -_- Kötülerden bile mi -_- Ordan bir smokinli şovalye? Yok mu? 



Hem güldüren hem de ağlatan sahneleri var.Kesinlikle tavsiyemdir anime izlemeye ilk Sailor Moon ile başlamıştım.Bitirebilirsem yeni animeler izleyeceğim.Tabi okul açılana kadar.Sonra ben yine ders ders derken bilgisayar başında anime izleyecek kadar durabileceğimi sanmıyorum.Lise 1'de işi sıkı tutmak lazım.Aslında her zaman.Çünkü sistemin içine edebiliyorlar.Bir bakmışsınız okul notlarınız girdiğiniz sınavları etkiliyor ve bu size son sene söyleniyor.Hee öyle işte. -,- Yaşadım bunu.Bir daha yaşamaya da niyetim yok.
Konudan çok mu saptım acaba? :D Olsun burası kişisel bir blog bazen yazılarımda ufak tefek benden bir şeyler görebilirsiniz ^^ 
Hımm.Konuya girelim öyleyse.Sıktım mı sizi? Sıktım galiba. -_-
turkanime.tv'den izliyorum.Orada birçok anime var ve gayet kaliteli bir site.Sailor Moon eskiden izlediğim siteden silinmiş bir şeyler olmuş o siteye o yüzden izleyememiştim.Ama bu yaz buldum ya çok mutluyum!! :)

                           KONUSU
Bölüm: 1-46: Sailor Moon (Sailor Moon Classic)

Usagi, ortaokula giden sakar, sulugöz, sevimli, neşeli sıradan bir kızdır. Bir gün Luna adında biri ile karşılaşır ve bu karşılaşmadan sonra hayatı değişir. Luna onu bir gezegen savaşçısı yapar. Amacı prensesi bulmak ve onu korumaktır. Ayrıca gümüş kristali de bulmalıdır. Gümüş kristali arayanlar yalnız onlar değildir. Kötü güçleri barındıran Karanlık Krallık'ta onu aramaktadır. Ve bunun için dünyaya savaşçılarını yollayarak hem enerji elde etmek hem de gümüş kristali aramaya çalışırlar. Ayrıca Smokinli Şovalye adlı bir savaşçı daha vardır. Smokinli Şovalye'de gümüş kristali aramaktadır. Ne Usagi'nin tarafında ne de düşmanın yanındadır ilk başlarda. Diğer 4 gezegen savaşçısının da ortaya çıkmasıyla büyük savaş başlar.
Bölüm 47-89: Sailor Moon R / Romance / Return

Bu sezon iki bölümden oluşur. İlk bölümde Ail ve Ann adında iki yabancının dünyaya yerleşip kendi hayat ağaçlarını canlı tutabilmek için diğer canlıların enerjilerini çekerler. Diğer bölümde Chibi-Usa adlı küçük bir kız gelir ve gümüş kristali bulup geleceğe dönmek ister. Annesini kurtarmanın tek yolu bu olduğunu düşünür. Usagi ve Mamoru'nun geleceğinin ne olacağı bu bölümde görülür.
Bölüm 128-166: Sailor Moon Super S

Kraliçe Nehelenia uykusundan uyanmış ve ay tutulması esnasında dünyaya gelmiştir. Ölü Ay Sirki kendi savaşçılarıyla birlikte saklandıkları üsleridir. Nehelenia, Pegasus'un altın boynuzu ele geçirerek dünyaya hükmetmek ve Prenses Serenity'nin mahvolduğunu görmek istemektedir. Pegasus, yüreği temiz duygularla olan ve harika bir dileği olan bir insanın içinde düşler aynasında gizlidir. Düşler aynası ise iç gezegen savaşçılarından birindedir. Ayrıca Chibi-Usa'nın kedisi Diana'da onun yanına gelir.
Bölüm 167-200: Sailor Moon Stars

Sailor Moon'un son sezonu. Chibi-Usa geleceğe gitmiştir. Mamoru'da Amerika'da öğretim görmek için gitmiştir. Usagi'nin arkadaşları yanında olmasına rağmen yalnız kaldığını hissediyordur ve işin kötü yanı Mamoru'dan haber alamıyordur ve bunu da arkadaşlarına söylemez. 3 Işık adlı pop şarkı grubu Usagi'lerin okuluna kayıt olurlar. Hatta Usagi ile aynı sınıfa düşerler. Bu sezonda en güçlü düşman olan Galaxia vardır. 3 ışık grubu da kendi gezegenlerini yok etmiş olan bu düşmana karşı savaşmaktan bir yana kendi prenseslerini bulmaya gelmişlerdir. Galaxia'nın amacı tüm değerli yıldız tohumlarını ele geçirerek kainata hükmetmektir.
Konusu buradan alıntılanmıştır.

30 Haziran 2013 Pazar

Diyet Yapmadan!

Bir önceki yazımdan bu yana biraz daha kafamı toparladım sayılır.Ama halen aklım sonuçlarda.Her neyse,2 haftada (yaklaşık 14-15 günde) 4 kilo vermeyi başardım :)) 









Benim hep obur biri olmama rağmen bu yaz kesinlikle kilo vereceğimi,kararlı olduğumu söylemem lazım.İlk iş gerçekten kararlı olmak.Kararlı oldun mu sonuna kadar gidersin.Kararlı olarak ve inanarak harekete geçin.. :) Çünkü sadece sözde inanmakla kalmamalı bir insan.Uygulamaya koymalı.
Peki ben ne yaptım?

Öncelikle diyete hiç gerek yok.Öyle kalori hesaplarına da girmeyin ,muhasebeci falan mı olacaksınız lan? :)) Fazla abartırsanız bu kalori hesaplamayı yemek yemeyi bile kesebilirsiniz,ki bu çok kötü bir sonuç doğurur yapmayın derim ben.Sakin olun.

Bu 14-15 günde neler yaptığımı anlatacağım siz uzun olmasına bakmayın kalıcı olması bakımından bu böyledir.1 ayda 15-20 kilo verilmez kanımca.Hem verseniz bile çok sağlıksız olur.Öncelikle abur-cubur dediğimiz her türlü şeyi keserek başlayın.Cips,kola,çikolata vs.vs. Kola hem sağlınız açısından da çok zararlı bir içecek.Ben bırakalı 3 yıl oluyor ve gayet memnunum.Onun yerine seviyorsanız maden suyu içebilirsiniz ama fazla abartmayın. ''Her şeyin azı karar,çoğu zarar.'' bu sözü aklınızdan çıkarmayın. :)

Abur-cuburları kestik mi?
-Evet.
Göz önünde yiyecek bulundurmamaya dikkat edin.Ben ilk günlerde çok zorlanmıştım.Ama zamanla mide alışıyor bu duruma, ve de yavaş yavaş öğünlerinizi azaltın.
''Krallar gibi kahvaltı,prensesler gibi öğlen yemeği,yoksullar gibi akşam yemeği'


Neler Yapılmalı? Kısa öneriler:
Açıkçası kendime şunu yiyeceğim bugün,öbür gün şu yenecek şeklinde bir liste hazırlamadım.Sıradan bir günde, diyette değilmişsiniz gibi davranın.Tabi yediklerinizi abartmamak şartıyla.

Abur cuburları kaldırdıktan sonra gereksiz çöplerden arınmış gibi oldu vücudumuz.
Ekmek bazen yedim bazen yemedim.Siz zayıflamayı hızlandırmak için ekmeği kesebilirsiniz.Ekmeği de abartmadan yedim ve yemekleri sakince yiyin.

Tv karşısında yememenizi öneririm.Bunu bir çok yerde okudum ve şöyle bir kanıya vardım: Eğer Tv karşısında yerseniz elinizde olmadan daha çok yemek istersiniz çünkü aklınız Tv'de olur.Başka bir tespitim ise renklerden kaynaklı.Kırmızı rengin insan üzerindeki etkisi iştah açıcı olmasıdır.Benim fikrim bu yönde.
Daha fazla bilgi öğrenmek için kırmızı rengin insan üstünde etkilerini araştırabilirsiniz.
Sofraya oturun ve dikkatinizi yemeğe verin.
Açıkçası ben suyla başlarım yemeğe.Su içmek sevmeyenleriniz için başta çok gelebilir. 7-8 bardak (önerilen sabit miktar)ben de yaşadım bu duyguyu.Zamanla alışıyor insan. :))
Akşam öğünlerimi son günlerde meyve ile yapıyorum (siyah üzüm ve bazen kiraz) Doyurucu olması ve benim siyah üzüme aşık olmamdan dolayı herhalde :))
Gereksiz yere mutfağa gitmeyin.Hurma varsa 1 hurma ile 1 bardak su için bu sizi tok tutacaktır.Mesela ben ders çalışırken sürekli mutfağa giderdim çünkü beynim hem yorulurdu,acıkırdım hemde mutlu olmak için yerdim yemek.Ama kendinizi yemekle ödüllendirmemelisiniz.Bunu sonradan farkediyorsunuz.

Onun haricinde yemek faslını geride bırakırsak spor neler yaptım? Hmm.Dışarı çıkamadığımdan evde süper yöntemler keşfettim.
Evde Egzersiz ve Spor Yöntemlerim
Öncelikle ip atlayarak başladım işe.Günde ne kadar yaptığımı saymıyordum baya müzik eşliğinde atlıyordum. :D Ama halının üzerinde atlamanız komşularınıza gürültü gitmesini önleyebilir.Beton zeminde atlayarak kendinize zarar vermeyin derim ben :))

Sonra,dans! Eveet.''Benim dans yeteneğim yok ki??!'', ''Ne tür hareketler yapmamız gerekiyor??'' gibi sorular oluştu  kafanızda dimi :))  Sadece terleyene kadar, kendinizi çok fazla zorlamadan (yani bir yerinizi kırmayın terleyecem ben diye :D ) bir kaç dakika sonra ısınmış olur vücudunuz.Ben ilklerde baya zorlanırdım,spor yaptıkça damarlarınız açılır.Hem de sporun diğer bir önemi vücudunuza bağışıklık kazandıracak olmasıdır.

Diğer bir yöntem mekik.Çok faydalı diyebilirim.Alışma süresince öldürüyor sizi dolaylı yoldan beni :)) ama etkili.Günden güne artırmaya bakın.Yaptıkça alışacaksınız.

Diğer uyguladığım yöntem henüz 1-2 gün oluyor deneyeli.step yapmak.Çok yoruldum ama yılmadım.Demiştim size kararlıyım bu yaz kesinlikle kilo vereceğim.
Yani böyle.Asıl kilonuzu öğrenmek için sabahları kalktığınızda tuvalete gittikten sonra tartılmanızdır.Ama gün içerisinde yedikleriniz size kilo aldıracak olduğu kesin.Siz de spor yaparak bu fazla olan  kalorileri yakabilirsiniz.Ama kalorilere fazla takmayın kafanızı bir daha söylüyorum! :D Ha,bu arada gece uykusu çok önemli zayıflamada,öyle okudum.Etkisi var bende.
Bu yazdıklarım benim yaptıklarım ben diyetisyen falan değilim yüklenmeyin bana :D deneyimlerimi paylaştım  o kadar.İsteyen takar isteyen takmaz.
Yorumlarınızı almak isterim.Ya da bana önerebileceğiniz bir teknik var mı zayıflama konusunda?
Yazının devamını getirmeyi düşünüyorum bir kaç gün içerisinde,takipte kalın.

                                                Kendinize iyi bakın. xo


29 Haziran 2013 Cumartesi

ÖNERİ: Warm Bodies (2013) -Sıcak Kalpler Filmi

                                                          *Renklendirme bana aittir.



Eveet.Öncelikle bu filmi özellikle diğer zombi filmlerinden sıkılmış olan ve her şeyi birbirinin aynısı olan muhtemel zombilerin önemsiz olduğu şeklinde filmleri izlemekten bıkanların aradığı bir film olduğunu düşünüyorum.Başları çok saçma ve sıkıcı gelebilir ki bu benim başıma da geldi.Ama izlediğinize pişman olmazsınız.Bu filmde her şey çok farklı.Kurgusu,ayrıca vermek istediği mesaj çok farklıdır.Oyuncular da mükemmel bir iş çıkarmışlar.İzleyince dediklerimi çok daha iyi anlayacaksınız.Ayrıca kitabı da olduğunu öğredim.Okumak isterim.

İnsanların korkulu rüyası olmuş zombiler beslenmek üzere insan avına çıkarlar.Ancak R,kendisini öldürmek isteyen kıza (Julia) aşık olur ve onu da kendi yanına çeker.Havaalanında ki bir uçakta geçirirler günlerini.R,Julia'yı sevdikçe insani özellikleri iyileşmeye, gelişim göstermeye başlar.Ve bu diğer zombileride etkilemeye başlamaktadır.Ancak geriye tek bir şey kalır;İnsanları onların iyileşmeye başladığına inandırabilmek...
      Tür: Dram,korku,romantik

Film Fragmanı: 

                                                         

Filmi izledikten sonra yorumlarınızı da almak isterim.Şahsi fikrim olarak izlediğim 'anlamlı' filmler kategorisinde benim için yerini almıştır.Hem eğlenceli,hem de insanın umutsuzluğa kapılmaması gerektiğini bizlere anlatan,bir zombi hikayesi.Herkese öneriyorum :))

Kendinize iyi bakın! xo.







ÖNERİ: Yeni Başlangıçlar Mevsimi




*Renklendirme bana aittir.

Herkese merhabalar.Bu bloğu yeni açtım ve bu kitabı okuyalı da 2 aydan fazla oluyor ama bende etkisi büyük oldu.Hem o zamanlar sınava çalışıyordum,arada bu kitabı okumak rahatlatıyordu beni :) O yüzden
unutamadığım kitaplar arasında yerini almış bulunmakta! :)) 
Debbie Macomber'in okuduğum 2. kitabı.İlk  Küçük Mutluluklar Dükkanı'nı okumuştum.Seri olduğunu bilmeden almıştım bunu da. :) Bu arada En yeni Debbie M. kitabı ''Sevginin Son dileği'' Henüz okumaya fırsatım olmadı.Ama yine beni tatmin edecek bir kitap diye umuyorum :)

Debbie M. bu kitabında bizleri yine sımsıcak bir romanla karşılıyor.Kitabın kapağı da ''Beni al,oku beni.'' diye bağırıyor :))
Kanseri atlatmış olan Lydia,bir örgü kursu açmıştır.Bu kitaptaki örgü kursu diğer kitaptakilere oranla ''Bırak Alışkanlıkları'' sloganıyla açmıştır.Bu kursa yine bir çok kötü alışkanlığı olan kişiler katılımda bulunmuşlardır.Ve bir kez daha Debbie M. kitaplarında tanık olduğumuz gibi umutsuz görünen ancak kursa katılan öğrenciler birbirlerinin hayatlarını değiştirmişlerdir,yepyeni başlangıçlara adım atmışlardır. 


Kitabı bitirirken hafif bir gülümseme oluşuyor insanın yüzünde.Bir de huzur.Debbie M. kurguladığı karakterlerle kitaba döktüğü anlatımı sizleri o dünyanın içinde o karakterlerin hayatlarını yaşıyormuş gibi hissettirmeye devam ediyor.Teşekkürler  Debbie! :) 

Kendinize iyi bakın! xo.